Güney Amerika ülkesi Şili’de Augusto Pinochet’nin sosyalist Devlet Başkanı Salvador Allende’yi devirip iktidarı ele geçirdiği darbenin 50. yıl dönümünde, Pinochet diktatörlüğü döneminde hayatını kaybedenler ve zorla kaybedilenler anıldı.
Reuters’in haberine göre Başkan Gabriel Boric, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bizi sayfayı çevirip geçmişi unutmaya davet ediyorlar. Ancak hafıza ve hakikat olmadan parlak bir gelecek mümkün değil.” Darbenin gerçekleştiği 1973 yılında 6 yaşında olan Elvira Cadiz, şunları söyledi: “Bazı insanlar ne olduğunu bilmiyor ve bilmekle ilgilenmiyor. Bazıları ise 50 yıl sonra bile birçok insanın başına ne geldiğini bilmemesinden bıkmış durumda. sevdiklerini kaybettiler. Bu değişmediği sürece acı vermeye ve bizi bölmeye devam edecek.” konuştu.
‘BUGÜN BİRAZ IŞIK OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ’
Şili’de kurulan birçok insan hakları komisyonuna göre Augusto Pinochet’nin askeri yönetimi sırasında 40.175 kişinin siyasi nedenlerle öldürüldüğü, kaybolduğu, hapsedildiği ve işkenceye uğradığı belgelendi. Pinochet’nin yönetimi, 1990 yılında yapılan referandumda çoğunluğun demokrasiye oy vermesiyle sona erdi. Pinochet, yıllarca insan hakları ihlallerine ilişkin suçlama ve davalarla karşı karşıya kalmasına rağmen hiçbir zaman hüküm giymedi ve 2006 yılında hayatını kaybetti. Ancak çok sayıda asker ve eski gizli polis teşkilatı mensubu, işkence, adam kaçırma, suikast gibi suçlardan hüküm giydi.
Gözaltına Alınan Kayıpların Akrabaları Grubu’ndan Gaby Rivera da babası Luis Rivera’nın Kasım 1975’te gözaltına alındığını gördüğünü söyledi. Buna göre, yıllar içinde aileye Luis Rivera’nın kaderi hakkında pek çok hikaye anlatıldı. cesedi denize atılıyor. Reuters’a konuşan Gaby Rivera, “Şimdiye kadar acıyla ama aynı zamanda umutla da yaşadık, çünkü bugün biraz ışık olduğunu görüyoruz.” dedi.
Rivera, “Adalete tam olarak hizmet edebilecek miyiz bilmiyorum ama yapmamız gereken gerçeğe ulaşmak ve onun nerede olduğunu bulmak.” dedi.
‘BU TARİH BİZİ GERÇEKTEN ETKİLEDİ AMA BAZILARININ UMURUNDA DEĞİL’
İlk olarak 1976’da gözaltına alınıp işkenceye maruz kalan ve ardından sürgüne gönderilen Carlos Gonzalez de bazı insanların bugünün anlamını umursamamasını eleştirerek, “Gerçekten bu tarihin bizi etkilediğini hissediyoruz; televizyonda birini gördüğünüzde. Olanları inkar eden, ekrana taş atmak istiyorsun. Olanlar hakkında konuşmak güzel. Ben de “Bir hayatta kalan olarak bunun hakkında konuşmanın bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum çünkü hayatta kalan olmayan çok fazla insan var. dedi. (DIŞ HABER)
